Geçen gün bir düşündüm, yapmak istediklerimin hepsini değil, sadece 'Tamam, temeli kaptık, 101 dersi bitti' diyebileceğim şeyleri öğrenmek/çalışmak, izlemek, okumak istediklerimi yapabilmek için şöyle kafadan birkaç ömür gerekiyor. Şöyle bir gözümle tarttım; yok, olacak gibi değil. O yüzden yetişmiyorum, nasıl olsa yetişmeyecek. Sanki böyle sınava çalışması için bir gecesi kalmış, o bir gecede de çalışması gereken fasikül fasikül ansiklopedi olan öğrenci gibi hissediyorum ama 'Nasıl olsa yetişmeyecek' diye de salmış değilim. Hatta, bu biraz daha sakinlik veriyor, çünkü nasıl olsa yetişmeyeceği için istediğim kadarını çalışabilirim, daha da güzeli sınav yok. Yetiştirebilecek olsam hayatımdan kısar ve hırs yapardım. Biri dese 'Tüm bunları 60-70 küsur yaşına kadar bitirirsin' dese 'Amanııın, yetişiyormuş. Çabuk, acele' deyip aralıksız film izler, kitap okur ve çalışırdım; arkadaş görmez, doğaya çıkmaz, yetiştirirdim o kitapları, filmleri, makaleleri. Bu şekilde daha esnek hissediyorum. 'Madem yetişmiyor, zaman yettiği kadarını alayım bari' diye rahatladım. Kapıp koyvermedim ama vitesi düşürüp sakin sakin devam edebiliyorum böylelikle.
Bu tarz şeyler Ziegarnik Etkisi nedeni ile rahatsız ediyor insanı. İnsan başladığı işi bitirmek istermiş, işe başlandığında beyin 'Bitir, bitir dedim. Bitiiir' sinyalleri yollarmış. Bir filmi indirdiğimizde, bir diziye başladığımızda, bir kitap satın aldığımızda o sürece başlamış oluyoruz ve bitirmedikçe beynin bir köşesini rahatsız ediyor. O yüzden, bitiremeyeceksek sürece başlamamak en iyisi. Salmamak gerek tabii ki ama bir nevi tabağa yiyebileceğimiz kadar yemek koymak gerek.
Ekleme: Günlük yapılması gereken işler için yuzır +1, ajanda kullanıyorum 3 yıldır. Elim ayağım gibi ve çok işe yarıyor.
0